30 Mayıs 2012 Çarşamba

IŞKINLI SAHANDA YUMURTA


  Geçenlerde Abim, bir işi için Ankara'ya gelirken, Elazığ'dan bize ışkın getirdi.Kaç yıl oldu çocukluğumun bu lezzetini yemeyeli bilemiyorum.  Bu bitkinin değişik bir ekşiliği ve kokusu var. Öncelikle çiğ olarak tuza bandırıp yedik. Daha sonra da yumurtalısını yapıp gençlik yıllarımı yad ettim :) Hey gidi günler hey...:)


  -6-7 dal ışkın,
  -2 çorba kaşığı tereyağ, (illa tereyağı olmalı,hatta mümkünse köy tereyağı)
  -Tuz,isteğe bağlı pul biber,karabiber
  -2-3 yumurta

   --Öncelikle ışkınları muz gibi soyalım,hatta kılçığa benzer uzun ipliklerini de ayıklayalım.1 cm boyunda doğrayalım.

   --Sahana tere yağını koyup orta ateşte yağı kızdıralım, yakmadan..Hafif kahverengi olunca doğradığımız ışkınları katıp, şöyle bir karıştırarak kapağını kapatıp pişmeye bırakalım.
   
   --Arada karıştırıp ışkınların yumuşamasını sağlayalım.Çok karıştırmıyoruz, ışkınlar parçalanmasın.

   --Üzerine yumurtalarımızı kıralım, kapağı kapatıp istediğimiz kıvamda pişirelim.Ben kayısı sevdiğim için öyle pişirdim.

   --Üzerine tuz isterseniz pul biber, karabiber serpebilirsiniz.Ben ışkının özgün tadını ve kokusunu değiştirmemek için katmadım..:)

   --Afiyet olsun,tadınız tuzunuz gönlünüze göre olsun...

Özellikle doğu Anadolu'nun yüksek kesimlerinde yetişen ve halk arasında doğunun muzu olarak bilinen ışkının bir diğer adıda rivisdir. 
Mayıs ayının ortalarından Haziran ayının ilk haftasına kadar geçen dar bir zamanda bulunan ışkın doğal olarak yetişir.Köylüler tarafından toplanarak pazarlarda satılır.
Hafif mayhoş bir tadı olan ışkının yenen kısmı genç sürgünleridir.Yaklaşık 20-30 günlük süre boyunca toplanarak satılan bu sürgünler kabuğu soyularak ve tuza batırılarak yenir.Haziran ayının 2. haftasından sonra ışkın bulunmaz olur taki bir daha ki Mayıs ayına kadar.
Hazımsızlık ve mide yanmaları dahil pek çok rahatsızlığa iyi geldiği yöre halkı tarafından bizzat denenmiş ve ispatlanmış olan ışkın şeker hastaları tarafından da özellikle aranır.
Yeni çıkmış genç sürgünleri yenildiği gibi toprak altında kalan kök kısmı da, çıkarıldıktan sonra iyice yıkanır ve kaynatılarak süzüldükten sonra çay olarak içilir.
Sabahları aç karnına içilen ışkın çayı yüksek olan şekerin düşmesini ve dengelenmesini sağladığı yöre halkınca denenerek ispatlanmıştır.
Ayrıca iştah açar,vücudu kuvvetlendirir.Mide ve bağırsak  gazlarını giderir.Sarılık ve çocuk havalesi durumlarında da kullanılır.
Işkın veya diğer adıyla Rivis zengin vitamin ve mineral deposudur.Şimdiye kadar hiç bir yan etkisi görülmemiş bir bitkidir.Özellikle genç sürgünler değişik bir damak lezzeti sunar insana.
Anadolu da bulunan binlerce tür bitki gibi ışkında eğer Üniversiteler veya bilim adamlarınca incelenecek olursa daha bilimsel verilere ulaşılabilceğine eminim.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU:
2 bardak suya  100 gram kıyılmış kök konur.12 saat bekletilip  süzülür.1 kilo toz şeker  ilave edilip kaynatılır.Çocuklara  günde 2 yemek kaşığı  verilir.
  Doğal yaşam-şifalı bitkilerden alıntıdır.
Tümünü gör >>

28 Mayıs 2012 Pazartesi

MİNİK KÖFTELİ YAYLA ÇORBASI

Hayırlı nurlu sabahlar dilerim hepinize,
Bu mübarek, güzel günlerden hepimiz nasiplenelim inşallah...


Benim çocuklarımın bebeklikten itibaren zevkle yedikleri bir çorba çeşidi yayla çorbası..Çok yemek seçtikleri için, sevdikleri bir şey olunca onu yapmaya bayılıyorum..Çorbayı karıştırırken de yardım ediyorlar çok sevdikleri için.:) Minik köfteler de katınca daha çok beğeniyorlar,daha çok bayılarak yiyorlar..


-1 çay bardağı pirinç,
-1 lt su,


Terbiyesi için:
-1-2 su bardağı yoğurt(süzme yoğurt olursa 1 bardak yeter, sulandırıp kullanabiliriz...Ben yoğurdunu fazla koyma taraftarıyım,böylece yemedikleri yoğurttan gıdalarını alsınlar istiyorum.)
-1-2 çorba kaşığı un,
-1 yumurta sarısı,
-1 kaşık zeytinyağı.


Köfte için:
-200 gr kıyma,
-1 baş soğan,
-Birkaç dal maydanoz,
-Tuz, karabiber, pul biber.


Üzerine:
-1 kaşık zeytinyağı ya da tereyağı,
-1 kaşık kuru nane.


--Öncelikle, suyu ve yıkanmış pirinci ocağa alalım.Kaynayınca ocağı kısıp pirincin pişmesini bekleyelim.dikkat edelim kaynayınca taşabilir.


--Diğer yanda bir kapta kıyma, rendelenmiş soğan,incecik kıyılmış maydanoz,tuz ,karabiber, pul biberi yoğurup minicik köfteler yuvarlayalım.Un serpilmiş kaba köftelerimizi atalım, una bulanmasını  sağlayalım.Bir kenarda bekletelim.


--Bir yandan da yumurta sarısına biraz zeytinyağı ile biraz karıştıralım, içine yoğurt ve unu da ekleyelim, hep beraber çırpalım.yarım litre suyu ekleyip inceltelim.


--Pirincin piştiğini kontrol edince, 1 kepçe sudan alıp yoğurtlu karışıma karıştırıp ılınmasını sağlayalım.Sonra yoğurtlu karışımı yavaş yavaş tencereye ekleyerek karıştıralım.


--Karıştırarak pişirmeye devam edelim.Kaynayınca minik köftelerimizi de içine atalım.Ocağı kısıp köftelerin de pişmesini bekleyelim.köfteler pişmeye başladıklarında çorbanın yüzeyine çıkacaktır.


--Tavada yağımızı kızdıralım, içine kuru naneyi katıp, nanenin kokusu çıkacak kadar kavuralım.Yakmamaya dikkat edelim.


--Çorbamız kıvama gelince naneyi üzerine ekleyelim.En son tuzunu ekleyelim.Tuzu önce katarsak yoğurt kesilir, buna dikkat edelim.Çorbamızı sıcak sıcak servis  edelim...


--Afiyet olsun..
Tümünü gör >>

24 Mayıs 2012 Perşembe

KANDİL SİMİDİ

   Merhabalar,
  Geç kaldım biliyorum ama elimde olmayan nedenlerden dolayı, kandil simidinin tarifini şimdi eklemek zorunda kaldım..Eminim bir çoğunuz yapmış ev halkına ikram etmişsinizdir.3-4 yıl kadar öncesinden aldığım bu tarif kolay ve pratik..Şimdi bile hemen yapabilirsiniz..:)

  -2,5 su bardağı un,
  -1/2 paket tereyağı (yumuşamış ya da kızdırmadan eritebilirsiniz),
  - 1/2 çay bardağı sıvıyağ
  -1/2 paket yaş maya,
  -2 çorba kaşığı yoğurt,
  -1 yumurta sarısı,
  -1 çorba kaşığı şeker,
  -1 çay kaşığı mahlep,
  -2 çay kaşığı tuz.

Sıvı harcı için:
  -1 yumurta akı,
  -1/2 çay bardağı su,
  -1 çay kaşığı şeker.

Üzeri için:
  -Susam, küncü, çörek otu.

  --Un, tereyağı, sıvıyağ, maya, şeker, tuz, mahlep, yoğurt, yumurta sarısı yoğurma kabına alıp hep beraber yoğuralım.

  --Bekletmeden parçalar koparıp şeritler yaparak, uçlarını birleştirip simit şekli verelim.

  --Yumurta akı,su ve şekeri karıştırıp, simitleri bu sıvı harca bulayıp, süzgecin üzerine alalım,süzülsün.

  --Oradan alıp susam ya da çörek otuna bulayalım.( Ben küncüye* buladım,küncünün tadını daha çok seviyoruz.)

  --Yağlı kağıt üzerine alıp fırında pembeleşinceye kadar pişirelim.

  --Afiyet olsun,dualarımız kabul ibadetlerimiz makbul olsun inşallah...


 *Küncü susamın kabuklu hali..
Tümünü gör >>

CONDENSED MİLK-SÜT REÇELİ

  Hayırlı günler,


  Şükürler olsun Rabbim mübarek mevsime eriştirdi.Hepinizin mübarek üç ayları ve Regaib geceniz mübarek olsun...
  Bu güzel günleri dua ve şükürle değerlendirmeyi Rabbim nasip etsin inşallah..


  Bu gün sizlere,zevkle yapıp kullandığım süt reçelinin tarifini vermek istiyorum..Condensed milk de denen "yoğunlaştırılmış süt" pasta, tatlı yaparken elimin altında hazır alternatif..Kakao katılınca nefis bir krema oluyor. Hazır olan şeylerden mümkün olduğunca uzak kalmaya çalıştığım için yapmaya karar verdim.  Çok önceden,nette dolanırken yorumlardan birinde görüp not ettiğim ölçüyle yaptığımda çok güzel sonuç aldım..OBEZ ABLA rumuzuyla tarifi veren arkadaşa çok teşekkür ederim, harika bir şey oldu..Üstelik de buz dolabında 3 ay saklanabiliyor..:)


  Gelelim tarife:
-1 lt süt,
-300 gr şeker,
-1 paket kabartma tozu,
-1 çorba kaşığı nişasta (ben mısır nişastası kullandım)


--Sütün yarım litresiyle şekeri kaynatalım.Diğer yarım litreye nişasta ve kabartma tozunu ekleyip iyice karıştıralım.


--Kaynayan süte ilave edip karıştıralım.Kaynamaya başladığında kısık ateşte katılaşana dek pişirelim.


--Kaynama esnasında başından ayrılmamak gerekiyor, çok çabuk dibi tutuyor.Arada karıştırarak dibinin tutmasını önlemeliyiz.Teflon tencere kullanabilirsiniz.


--Rengi hafif sarardığı zaman olmuş demektir.Emin olmak için biraz küçük tabağa alıp soğutun, eğer tenceredekinden daha katıysa tamamdır.


--Soğuduktan sonra, ağzı kapalı cam kavanozda, buzdolabında saklayıp kullanabilirsiniz.



--Afiyet olsun...


--Not: --İlk bir saat 10 dakika ara ile karıştırmalı, son yarım saatte daha sık karıştırılmalı,topak olursa sonra mikserle çırparak pürüzsüz görünüm elde edersiniz..
-- Süt kutu süt olmamalı, günlük süt olmalı..kutu sütlerle güzel sonuç alınmıyor..
Tümünü gör >>

16 Mayıs 2012 Çarşamba

YUMURTALI EFELEK KAVURMASI

Allah'ın selamı tüm inananların üzerine olsun,

Geçenlerde bir komşum bana gelirken, köyden topladığı efelek (labada) yapraklarını getirdi..Daha önceden de bazı arkadaşlarımda dolmasını yediğim bu doğal sebzelerin, ben de kavurmasını yapmaya karar verdim.:) Kendine özgü hoş bir mayhoşluğu ile lezzetli bir yemek oldu..

İşte tarifi:
   
   - Yarım kg kadar efelek yaprakları,
   -2 kuru soğan,
   -1 kahve fincanı zeytin yağı,
   -2 sivri biber,
   -1 kırmızı biber,
   -2-3 domates,
   -Pul biber, karabiber,tuz,
   -Kişi sayısı kadar yumurta.
   
 --Öncelikle efelekleri güzelce yıkayalım,irice doğrayıp, kaynayan suya daldırıp çok az haşlanmasını sağlayalım.(Bu şekilde yapmayıp direk doğrayıp kavuralım demiştim ama tadının  iyi olmayacağını söyledi komşum,onun için biraz soldurup suyunu sıktım, ama ben yine de fazla sıkmadım:))

  --Bir yandan da geniş bir tavada, zeytin yağıyla yemeklik doğradığımız soğanları kavuralım.İçine yeşil ve kırmızı biberleri de doğrayıp sotelemeye devam edelim.

  --(İsteğe bağlı olarak biraz kıyma da kavrulurken ekleyebilirsiniz)

  --Sebzeler suyunu çekince efelekleri de katıp kavuralım.

  --En son tuzunu ve baharatlarını ekleyip, efelek kavurmasını yayalım.Göz göz yerler açıp yumurtaları kıralım.

  --Ocağı kısıp, tavanın kapağını kapatalım, yumurtaların pişmesini sağlayalım.

  --Artık servis yapabiliriz.Afiyet olsun...Allah herkese helal rızıklar nasip etsin...

                                                          Labadanın çiğ yaprakları

 .Efeleğin(Labada) oldukça faydaları  da varmış.Atalarımız bu ve benzeri bitkileri sofralarından eksik etmemişler, boşuna değil elbet...

   Bu bilgileri de google'den aldım :)
        • Yaprakları, bedeni güçlendirici toniktir.
        • İştah açıcıdır.
        • Kanı ve bağırsakları temizler.
        • Hafif müshil etkisi vardır.


Bu etkiler için, labadanın yapraklan çiğ olarak yenir ya da % 5′lik standartdekoksiyonu yapılarak içilir. Yani, 1 litre sıcak suya 50 gr. taze labada yaprağıkonulup 15-20 dakika kadar kaynatılır. Böylece elde edilen dekoksiyon, gündeiki-üç kez birer bardak alınır. 

   • Yaprakları, deri hastalıklarında etkilidir. Çıbanları olgunlaştırır. Yara ve egzamaları iyileştirir. Bu etkileri sağlamak üzere, labadanın yapraklarıyla yara lapası hazırlanır ve şikayet edilen yerlere dıştan uygulanır.
• Kökü, müshil etkisi gösterir. Bunun için de kuzukulağının kökünde olduğu gibi % 5′lik bir dekoksiyon hazırlanarak günde iki-üç kez birer bardak içilir.


Tümünü gör >>

15 Mayıs 2012 Salı

TAVUKLU İSTİRİDYE MANTAR SOTE

     


   Hayırlı günler,


   Bir süredir istiridye mantarına fena takıldım.Neredeyse her hafta alıp sote yaptım.Hem kıymalı olanı, hem tavuklusunu..:)  Diğer mantardan çok daha lezzetli bir mantar çeşidi gerçekten. Eğer istiridye mantarı bulamazsanız diğer mantar çeşidiyle de olabiliyor..Kolayca yapılması da özellikle çalışan hanımlar için çok iyi bir alternatif olacaktır...

    Malzemeler:
  -1 tavuk göğsü,
  -4 çorba kaşığı zeytin yağı,(isterseniz tereyağı da kullanabilirsiniz)
  -1 paket (400 gr) istiridye mantarı,
  -1 büyük kuru soğan,
  -1'er tane kırmızı biber, yeşil ve sarı biber,
  -1 küçük havuç
  -Tuz, pul biber, karabiber, kişniş, kekik.(istediğiniz baharatları kullanabilirsiniz, ben bunları yakıştırdım )
 
 --Öncelikle soğanı soyup halka şeklinde doğrayalım. Kızdırdığımız zeytin yağına atıp mühürleyelim.
 --Serçe parmağı gibi doğradığımız tavuk göğsünü de yağa atıp onu da mühürleyelim.


 --Onlar biraz pişer gibi olunca, biberleri, havucu da ekleyip karıştırmaya devam edelim. Ocağın altını orta ateşte tutalım.
  --Tavuk ve sebzeler  suyunu salıp çekince mantarları şekline göre ince dilimleyip ekleyelim.


  --Mantarlar çabuk pişer zaten, onlar da suyunu salıp çekince tuz baharatlarını ekleyip tekrar karıştırıp ocağı kapatalım.Biraz dinlenince servis yapalım.


--Pilavla birlikte servis yapabiliriz.Afiyet olsun, ağzınızın tadı- tuzu hep güzel olsun...







 
Tümünü gör >>

14 Mayıs 2012 Pazartesi

HİNDİSTAN CEVİZLİ KEK

                 HİNDİSTAN CEVİZLİ KEK

 Bu gün, kremalı pastayı sevmeyen eşime göre olan bir kekin tarifiyle karşınızdayım. Hindistan cevizi aromasını sevenler için oldukça lezzetli bir kek..

-3 yumurta
-1,5 su bardağı toz şeker
-1,5 su bardağı süt
-1 su bardağından bir parmak az sıvı yağ
-1 su bardağı Hindistan cevizi
-1 paket kabartma tozu
-1 paket vanilya
- Kek kıvamına gelinceye kadar un( yaklaşık 3 su bardağı kadar oluyor)
( klasik su bardağı olmalı)

--Oda sıcaklığında beklemiş yumurtalarımızı şeker eriyinceye kadar mikserle çırpalım.içine süt va sıvı yağı ekleyip tekrar çırpalım.
--Diğer yandan un, kabartma tozu, vanilyayı bir kabın içine eleyelim.Hindistan cevizini de ekleyelim.
--Kuru malzemeyi sıvı malzemeyle buluşturup, yağlanmış dikdörtgen Borcam tepsiye dökelim.Yayıp düzeltelim.
--Fırında kabarıp altı üstü kızarana dek pişirelim.Piştiğini anlamak için bir kürdan batıralım.Eğer hamur bulamıyorsa pişmiş demektir.
--Fırından çıkarınca istenirse üzerine de Hindistan cevizi serpilebilir..Afiyet olsun..


Tümünü gör >>
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...